YASAKLAR, KURALLAR VE GENÇLER

Erişkinler çeşitli nedenlerle kendi aralarında yaptıkları tartışmalarda “Gençlere yasak koymanın merakı arttıracağını, bu nedenle doğru olmadığını” söylerler. Öte yandan bunu söyleyen erişkinlerin çoğu, gençlerin yaptığı birçok şeyden şikayet eder ve yasaklanmasını isterler. Sanırım buradaki çelişki yasaklamak, kural koymak ve sınır koymak gibi kavramların karıştırılmasından kaynaklanmaktadır. Çocukluktan başlayarak gelişen beynimizin gelişim dönemine göre bazı yetileri oluşur. Bunların başında kendimize ve çevremize zarar verecek şeyleri ve durumları ayırt etme ve sakınmadır. İşte bu nedenle bir yaşındaki çocuğumuzun bitmeyen ateşi tutma uğraşını “cız, hayır” diyerek durdururuz. Ona uzun uzun gelecek zararları anlatmamız mümkün olsa da, onun gelişim dönemi bizim anlattıklarımızı anlamaya henüz uygun değildir. Genç beyni ise birçok alanda gelişimini tamamlasa da henüz fren mekanizması gelişmemiş durumdadır. O nedenle genç kendine gelecek zararı düşünmeyecek kadar atak, zararlı olduğunu bildiği şeyi deneyecek kadar meraklıdır. Genç beyninin karar vermeden sorumlu  bölümleri, görevleri yerine getirirken erişkinden farklı çalışmaktadır. Ayrıca bu durumlarda, beynin diğer bölgelerinden alabildiği yardım da çok daha azdır. Yani gençlikte davranışların kontrolünü sağlayan bölgeler yeterli düzeyde gelişmemiştir. Davranış kontrollerimizde farklı iki sistem çalışır. Biri daha refleksken, diğeri daha kontrollüdür. Örneğin araba kullanırken öndeki araca çarpmak üzereyken refleks olarak donup kalınır. Oysa diğer kontrol sistemi fren yaparak, direksiyonu kırmamızı sağlar. Bir genç için donup kalmayı engelleyebilmek, bir erişkinden çok daha zordur.

Yine araştırma gençlerin benzer karar verdiklerinde beynin gerekli bölgesini çok fazla zorladıklarını, oysa erişkinlerin beynin farklı bölgelerini çalıştırarak yükü bölüştürdüğünü söylemektedir. Bu durum gençlerin niye daha dürtüsel ve düşünmeden davranabildiklerini açıklayabilir. Bu gelişim sırasında gençlerin riskli davranışları, hem onlar hem aileleri hem de toplum için sorun yaratır. 16-20 yaş trafik kazası ve kaza sonucu ölüm daha fazla, alkoliklerin %40’ı ilk sorunu 15-19 yaşında yaşıyor, AIDS hastalarının yarısından fazlası 25 yaş altında, cinsel yolla bulaşan hastalıklar gençlerde çok yaygın, kumar başlama yaşı 12’lerde, bunların tümü ve başka birçok sorun gençlikte başlayıp erişkin dönemde devam ediyor. Tüm bunlardan dolayı, gençlerin anlamsız yasaklara değil ama kurallara ve denetlenmeye gereksinim duydukları alanlar vardır.

KURAL KOYABİLMEK

Gençlere kurallar koyarken önemli olan şeyler:

1-Önemli olan konuyu seçmek: Sınır koyulması gerekir. Ama bunun anlamı gencin her denileni yaptırması değildir.

2-Sınırlamalar kabul edilebilir ve geçerli olmalıdır.

3-Aşırı derecede ısrarcı ve baskıcı olmamak gerekir.

4-Düşünceleri değiştirmekten korkmamak gerekir.

Kural konulmasının nedenleri vardır. Herkes aklına estiği gibi davranırsa, aile ve toplum düzeninde sorunlar çıkar. Bu nedenle, ailelerin ve toplumların her bireyinin uyması ve kabul etmesi beklenen ve işlerin düzenli gitmesini sağlayan kuralları vardır. Oysa gençler dönemsel özellikleri nedeni ile kurallara uymakta zorlanırlar. Bunu gençlere çok iyi anlatmak gerekir. Genç öncelikle ailesinin onun güvende olması için, endişelendiği, sorumlu hissettiği ve evde düzen sağlamaya çalıştıkları için kurallar koymaya çalıştığını bilmelidir. Aileler ya da erişkinler kendi uyamadıkları kurallara uymak için genci zorladıklarında sorun çıkar. Önemli şeylerden biri yaşa göre kuralların yeniden gözden geçirilerek, düzenlenmesidir. Kural koymakta ve gençlerden bunlara uymasını istemede en önemli şey, gençlere her şeyin en iyisini bildiğinizi değil, onun için her şeyin en iyisini istediğinizi göstermektir.

Facebooktwitterlinkedinmail