TOPLUM SAĞLIĞI BİREYSEL İSTEKLERDEN ÖNEMLİDİR

Aşı tartışması sadece bize özgü değil. Ancak yıllar önce ortaya atılan “aşılar otizm yapıyor” savı, bazı ailelerin çocuklarına aşı yaptırmamalarına neden olmuştu. Bunu ileri sürenler kendi görüşlerini destekleyen “uzmanlar” bulmuşlar, o “uzmanların” bu konuda söyledikleri gazetelere taşınmıştı. Zaman içinde anlaşıldı ki; çocukların aşı olması gerektiğini söyleyen ve bunun bilimsel kanıtlarını göstermeye çalışanları, aşı firmalarının oyununa gelmekle suçlayanların kanıt diye ileri sürdükleri araştırma tamamen uydurma verilerle yapılmıştı. Sonra ne mi oldu? Basın ilgisini kaybetti, haberler internette kaldı. Olan bu süreçte aşılanamayan çocuklara oldu. Geçen yıl bir mahkeme kararı ile ortaya çıkan “ailenin aşı yaptırmama kararı verebileceği” düşüncesini engellemek için çıkarılması gereken kanunlar, önlemler hızlı siyasi gündem için kaybolunca, kısa bir süre önce yine bir ailenin mahkeme başvurusu ile gündeme geldi. Ailelerin çocukları için bu tür bir karar alma hakları var mıdır? Bu sorunun yanıtı birçok açıdan tartışılabilir. Ailelerin çocukları üzerindeki haklarının yanı sıra çocuklarına olan sorumluluklarına bakmak gerekir. Çünkü hem yasalar, hem etik kurallar hem de çocuk hakları ailelerin çocuklara ilişkin kararlarını verebileceğini, ancak bu kararları verirken “çocuğun yüksek yararını” gözetmekle yükümlü olduğunu söyler. Aşı olmadığı için hasta olması, hastalığın getireceği yan sorunlar sonucu engelli bir yaşam sürmesi ya da yaşamını kaybetmesi olasılığı, ailenin çok iyi anlaması gerektiği bir durumdur. Bu aşamada “benim görüşüm” savunulması zor bir başlangıçtır. Bir şeye inanmak yeterli değildir. O konuda bilimsel verilere sahip olmak gerekir. Bu nedenle sadece ailelerin değil, gerekli bilimsel verilere sahip olmayan “uzmanların” görüşleri de tartışmalıdır. Gerçek bir uzman her zaman şüphecidir. Ama şüphelerini gidermek için araştırmaya devam eder. Sadece kendi elindeki verileri değil, o konuda tüm verileri değerlendirerek sonuca varmaya çalışır.

Bir çocuğun sağlığı tüm toplumun sağlığını etkiler

Aşılar bulaşıcı hastalıklarla mücadelede bulunan en etkili yöntemdir. Öldüren, bedensel ve zihinsel engele neden olan çiçek, çocuk felci gibi hastalıklar aşılar sonrasında görülmez olmuştur. Aşılamanın tam yapıldığı ülkelerde, benzer sorunlara yol açan kızamık artık sorun değildir. Aileler çocukları için karar verirken çocuklarının yararını düşünür. Bu yarar nedeni ile tüm dünyadaki aileler, aşıların olası ateş, ağrı gibi önemsiz etkilerini göz ardı ederek, daha büyük sorunlardan çocuklarını korumak için aşı yaptırmaktadır.

Kendi çocuğunun sağlığı bir yana; aşının yapılmaması, henüz aşı yapılmamış diğer tüm çocukların sağlığını etkiler. Bulaşıcı olan hastalığın aşılanmamış bir çocuk yüzünden yayılması, toplum sağlığını ilgilendirir ve ciddi bir sorumluluktur. Bu yüzden aşı kararı ailenin sadece kendi çocuğu için vereceği bir hak olarak değerlendirilemez. İnternette ya da bazı gazetelerde yazan yazılara araştırmadan inanmak, çocuklarını koruma içgüdüsü olan anne-babaların istemeden daha çok zarar vermelerine neden olabilmektedir. Oysa ortadan kaldırılan çiçek gibi hastalıkların, artık aşılanmayan insanlar için biyolojik silah olarak bile kullanılabileceği de benzer yazılarda bulunabilir. Birçok konuda aklımız karışık. Ama çocukların sağlığı konusunda karışık akıllara dur demek gerekir. Sevgili anne-babalar, unutmayın; hem kendi çocuklarınız hem de diğer tüm çocukların sağlıkları için eldeki bilimsel verilerle konuşan birçok uzman, çocuklarınızın aşılarını zamanında yaptırın demektedir. Onlara kulak vermenizi istemek, çocuklarınızın haklarını korumak demektir. Sorgulayıcı olmakla, reddedici olmak arasındaki önemli ayrımı uygulayarak çocuklarınıza öğretmenin bir yolu da budur.

Facebooktwitterlinkedinmail