SPORDA KAZANMAK HER ŞEY Mİ?

Rekabete dayanan spor aktiviteleri başladı. Sosyal medyada kazanılanlar için sevinenler, kaybettikleri için kızanlar, oynayanlara akıl verenler, hakaret edenler de başladı. Spor aktivitelerini amaçları nedir? Niçin bireysel spor aktiviteleri dışında tüm dünya takım tutmak istiyor? Yanıt vermek her zaman kolay olmasa da , benzer bir çok soru ardı sıra sorulabilir.

“Katılmak önemlidir, mücadele etmek,elinden geleni yapmak gerkir. Kazanmak önemli değildir.”Çocukluğumuzda böyle dediler, gençliğimizde tekrarladılar. Biz böyle öğrendik. Çocuklarımıza böyle öğretmeye çalışıyoruz. Şimdi olup bitenlere bakınca bunun değiştiğini görüyoruz. En azından spor olamaktan çıkıp, endüstüri haline gelen oyunlar için artık kazanmak herşey gibi görülüyor. Yoksa bunca şiddet, bu kadar şike söylentisi niye olsun? Spor yapmaları için insanlara niçin bu kadar büyük paralar ödensin?

Takım Sporları iyidir!

Ailelere çocuklarını bir spora yönlendirmelerini, sporun onların beden ve ruh sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu anlatıyoruz. Hatta takım sporlarının çok iyi olacağını, paylaşmayı, paslaşmayı, kaynaşmayı öğreteceğini söylüyoruz. Sevilen takım sporları dönemsel olarak değişiyor. Kimi başarılar sonrası ve başarılı sporcular olması nedeniyle ilgi basketbola dönse de, erkek çocuklar için hiç değişmeyen takım sporu futbol oluyor. Hangisine sorarsanız bir takım tutuyor. Çoğunluğu bulduğu her yerde futbol oynamaya çalışıyor. Eskiden aileler engel olur “Top peşine düşer, okumaz” diye endişelenirdi. Şimdi değişti. Bir kısmı kendi eli ile bir yerlere oynamaya götürüyor. Bazı aileler ise, eskilerin tersine “okuyup da ne olacak,top oynasın para kazansın” diyorlar. Aslında değişimin en büyük göstergesi budur. Olumlu yönleri var mı? Elbette ailelerin sporun eğitimi engelleyici değil, aksine çocuğun gelişimini destekleyici olduğuna inanması çok olumlu bir gelişmedir. Ancak bunu çocuğun gelişimi için değil, her anlamda kazanması için desteklemeleri gelişim sayılabilir mi?

Amerikan filmleri ve spor

Bizim sinemamızda sadece bir spor olayına odaklı  ya da spor yapan bir kişinin kahraman olduğu bir film ya da dizi ben bilmiyorum. Ama Amerikan sinemasında hem bireysel hem de takım oyunlarının ana konu olduğu, kahramanların sporcular olduğu yüzlerce film sayılabilir.Bu filmlerin bir kısmı gençlere sporu sevdirmek, yararlarını anlatmak, kötülüklerden korunmanın bir yolu olduğunu göstermek amacı taşır. Benim yaşımdakiler Beyaz Gölge’yi nasıl unutur? Bazı filmler tek kişinin spor başarı öyküsüdür. Çalışmanın, vaz geçmemenin getirdiği başarıyı anlatır. O filmlerin sonunda kazanan sadece kazanmış olmanın gururunu, alkışları alır. Bolca boks filmi izledik, izlemeye devam ediyoruz. En çok onlarda görüyoruz satılan maçları, maçtan hatta boksörün hayatından daha önemli olan bahisleri.Ama sonunda genellikle dürüst döğüşen kazanır. Ve Amerikan futbolu ya da beyzbol maçları üzerine olan heycanla izlediğimiz filmler. Sahada oynan maç başkadır, türbinlerin en üstünde takımların sahipleri arasında oynanan başka. Sahada sporcular kıyasıya mücadele eder,amaç kazanmaktır, çünkü kazanan daha çok para alacaktır. Yukarda ise takımlar alınır-satılır. Takım oyuncu demektir, takım antronör demektir, takım taraftar demektir. Çoğu kez hiç fark etmeden onlarda el değiştirir.Bu filmeler iyi çekilmişse, oyuncular iyiyse zevkle seyredilir. Genellikle sonunda birileri bu düzene baş kaldırır ve sporun ruhunun para değil, mücadele olduğunu hatırlatır.

Filmlerden yaşama

Bunlar filmlerde olunca izlenirken zevk alınabiliyor. Ama gerçek hayatta olduğunda iş değişiyor.Tuttuğunuz takım kazandı diye duyduğunuz sevincin de kaybettiğinde duyduğunuz üzüntünün de gerçek olduğunu bilmek gerek. Duygularınızı, emeğinizi, desteğinizi birilerinin değil, sahada oynanan oyunun sağladığına inanmak gerek. Ancak o zaman sporun ruhunu anlamış ve gerçekten taraftar olmuş olursunuz.İnancınızı ve kontrolünüzü kaybettiğinizde spor şiddet ve hile dolu bir suça döner.  Tüm bunlarda, futbol başta olmak üzere bir çok spor dalının endüstri haline gelmiş olmasının katkısı büyüktür. Biz herşeye rağmen çocuklarımıza,sporun beden ve ruh sağlığı için çok önemli olduğunu, centilmenlik olduğunu, kardeşlik olduğunu ve eğlence olduğunu öğretelim. Amaç her ne kadar kazanmak olsa da, asıl amacın spor yapmak olduğunu yorulmadan anlatalım. İyi olanın, çalışanın kazanacağını eklemeyi unutmayalım.  Öğretelim ki, toplu sporların üne, paraya giden kısa yol olmadığını, sporun kulislerde değil, sahalarda yapılan bir aktivite olduğunu iyice bellesinler.

 

Facebooktwitterlinkedinmail