ÖZEL ÇOCUKLARA ÖZEL KAMPLAR

Yaz sürüyor. Çocuklarımız uzun süredir tatildeler. Çeşitli tatil seçenekleri bulduk onlara. Kimi yaz okuluna gitti, kimi evde oturdu. Bazılarını yapabiliyorsak dil okullarına yolladık. Kimi kurslara devam etti. Bir kısmı aile büyüklerinin yanında okulların açılmasını bekliyor. Ailelerin belli yaşa gelmiş çocuklarını gönderebilecekleri, yaşıtlarıyla birlikte olabilecekleri kamplar ülkemizde çok sınırlı. Oysa biraz aileden uzak, eğitimli erişkinlerin eşliğinde ve yaşıtlarıyla kendi sorumluklarını alabildikleri bu tür aktiviteler çok yararlı olabiliyor.

Ama bazı çocuklarımız var ki, fiziksel, gelişimsel ya da ruhsal sorunları nedeniyle bu seçeneklerin çoğu onlar için bir hayaldir. Aile büyükleri sorumluluk almak istemez, yaz okulları kabullenmez, kurslarda başarı beklenir. Onlara kalan tatilleri ailelerinin sağlayabildikleri olanaklar dışında, evde ve bağımlı geçirmektir. Oysa benzer sorunu olan yaşıtları ile olabilmek, onlarla yaşantılarını, deneyimlerini paylaşmak ve tümünü güvenli bir ortamda yapmak çok önemlidir. Bu yaz özel çocuklar için iki özel kamp vardı. Biraz onlardan bahsetmek ve düzenleyenlere, emek verenlere çocuklar adına teşekkür etmek istiyorum.

Bu kamplardan ilki Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Özel Öğrenme Güçlüğü Derneği’nin 01-09 Temmuz 2007 tarihlerinde, Marmaris ilçesinin şirin beldesi Hisarönüʼndeki UCPA diğer adıyla Hisarönü otelinde gerçekleştirdiği kamptı. Fransız ya da Türkiyeʼdeki Fransızca eğitim veren özel okulları konuk eden bu tesis, belli sayıda kontenjanı derneğe ayırmıştı. Geziler, spor aktiviteleri yanı sıra çocukların birbirleri ile kaynaştırma işlevini yerine getiren kamptan gelen çocuklar çok mutluydu. Bu etkinliklerde dernek liderleri, oradaki liderlerin alt lideri oluyor. Ekipteki eğiticiler çocuklarla ve gençlerle çalışma konusunda deneyimli ve güvenilirler. Emniyet ve güvenliğe son derece dikkat ediliyor. Etkinlikler sırasında kıyıda iki kişi sürekli gözlem yapıyor, yardıma hazır bekliyor. Bu nedenle çocukları mutlu olan aileler de, huzurlu ve mutlu oldular.

Diğer kamp ise İznik’teydi. Prof. Dr. Şükrü Hatun’un sözleri ile bakalım kampa: “Her yıl temmuz ayında 80 dolayında diyabetli (şeker hastası) çocuk ve onlara bakmakla, eğitmekle görevli 20 dolayında erişkin İznik gölü kenarında toplanırız. Amacımız 1 hafta boyunca çocukları diyabet tedavisi konusunda kendi kendine yetecek hale getirmek ve eğlendirmektir, ama her yıl istisnasız hepimiz bu görevin ötesinde, koyu ve mutlu bir zaman geçirmiş olmanın yaşanmışlığı ile evlerimize döneriz. Ben ise bu yıl 11 kez aynı şeyleri yaşamış olsam da, hem kamp boyunca hem de çocuklardan ayrılmış olmanın hüznü ile daha sonra, orda tam olarak ne yaşadığımızı, hepimizi iyileştiren, daha çok kendimiz yapan bu zamanı anlatmaya uğraşırım. Anlatmaya uğraşırım; çünkü bizim çocuklarla birlikte ürettiğimiz yaşama sevinci, iyimserlik, neşe dolu çalışkanlık, arkadaşlık, dayanışma/özveri ve daha birçok şeyi sözcüklere döküp çocukların kalbine bir ilaç gibi akıtmak ve biz erişkinlere armağan etmek isterim.”

Bize de özel çocuklara, özel zamanlar sağlayanlara teşekkür etmek ve bu zor işe kalkışanların artmasını dilemek kalıyor.

Facebooktwitterlinkedinmail