MÜSTAKBEL ALKOLİZM: DİPSOMANİ

Dipsomani, eski Yunancadan köken alır. Dipsa susuzluk, mania çılgınlık anlamına gelmektedir. Psikiyatride dipsomani bir tür alkol kötü kullanımıdır. Bu dar psikiyatrik anlamı ile tanımlamak gerekirse dipsomani, karşı konulamayan bir şekilde ve periyodik bir biçimde alkol kullanma arzusu ve yoğun miktarda alkol içme ataklarıdır.

Çoğu kez zehirlenme düzeyine kadar içme ataklarına karşın, nöbetler arasında alkole karşı isteksizlik vardır. Bu ara dönemlerde birey, kontrolsüz içme davranışından dolayı kendine şiddetli öfke ve nefret hissedebilir. Bazı özel durumlarda içme atakları öncesinde huzursuzluk, bunaltı, gerginlik, çaresizlik, korku veya uykusuzluk tabloları gözlenebilir. Yoğun miktarlarda alkol alınması sadece sarhoşlukla sonuçlanmakla kalmaz, kişide kontrolsüz davranışlarla giden “kişilik değişikliklerine” sebep olabilir. Dipsomanik içme davranışı gösteren kişiler arasında azımsanamayacak ölçüde, iyi eğitimli ve sosyoekonomik bakımdan üst düzeyde insanlar vardır ve bu kişilik değişiklikleri ciddi sosyal prestij kaybı ile sonuçlanan yıkıcı etkilere yol açar. Özellikle kendini kişilerarası ilişkilerinde aşırı şekilde baskılayan (sosyal fobi ve anksiyetesi olanlar) ifade edemedikleri, biriktirdikleri duygularını (öfke, sitem, hayal kırklıkları, hüzün vb.) alkol etkisi ile patlar şekilde dışa vururlar. Alkol etkisi ortadan kalktığında, geride çoğu kez hatırlamak bile istemedikleri olaylar kalır. Bazı dipsomanlar, içme atakları dışında alkolden nefret dahi ettiklerini söylerler. Bazı dipsomanikler için alkol kullanmak, bir anlamda dönemsel çılgınlık gibidir. Dinamik ve varoluşçu açıdan dipsomani aslında “alıp başını gitmek” gibidir. Kişi kendinden ve ağırlığı altında ezildiğini düşündüğü yaşamdan kişiliğini değiştirerek uzaklaşır. Bu seçim, varoluş bunaltısı ile baş etmenin çok pahalı bir yoludur.
Dipsomani atakları bazen saatler, bazense günler boyu, bedenleri dayanamaz hale gelene kadar sürebilir. Bazı kişiler, bu nöbetler sırasında evlerini, işleri terk ederek giderler. Kentin tehlikeli ara sokaklarında sızmış olarak polis tarafından bulunarak evlerine teslim edilenler olur. Bunların arasında, sosyokültürel düzeyi nedeniyle asla bu duruma düşmeyeceği düşünülen insanlar bulunur. Alkolik olmadıklarını, hatta ara dönemlerde alkolden nefret ettiklerini söyleyenler, yüksek miktarlarda alkol alımının kaçınılmaz bir sonucu olarak alkol bağımlısı haline gelirler. Nöbetler arasındaki süre gitgide kısalmaya başlar. Daha önceden birkaç ayda bir gelen ataklar, artık birkaç haftada bir gelmeye başlar ve insan sürekli içici durumuna gelir.
Erken dönemlerde bu tür sorunları olan bireylerin bir kısmı iyi bir terapi ile alkol kötü kullanımını bırakabilirler. Dipsomaniye zemin hazırlayan, altta yatan psikiyatrik rahatsızlıklar (sosyal fobi, depresyon, anksiyete vb.) çoğu kez tedaviye iyi yanıtlar verirler. Altta yatan nedenlerin tedavisi, dipsomani üzerinde olumlu etkiler yapacaktır. Ancak kesin tedavi, tüm alkol bağımlılıkları ve kötü kullanımlarında olduğu gibi hiç alkol almamak ve yoksunluk tedavisi olmaktır.

GENÇLERİN YENİ JARGONU

Gençlerin kendilerine ait bir “jargonu” var. Eğer içlerinde değilseniz, bazı konuşmaları anlayamayabiliyorsunuz. Bu gençlik dönemine özgüdür ve aslında endişelenecek bir durum sayılmaz. Son zamanlarda bu konuşma jargonuna eklenen bazı kelimeler ise endişe yaratıcı olarak düşünülebilir. Çünkü anlamı dışında ya da anlamıyla kullanılan bu kelimeler, gençlerin tehlikeli durumları “sevimli” algılamasına neden oluyor. Sevimli algılanan durumların tehlikesini görmek zordur. Dipsomani gençlik jargonunda yükselen değerlerden biri. Bu isimle barlar, müzik grupları ve şarkılar var. “Dibine vurmak”, “sonuna kadar gitmek” anlamında dipsomani kullanılıyor. Bu bazen aşk oluyor, bazen iş, bazen yaşam. Kendilerine ise dipsoman diyorlar ve bununla övünüyorlar. Alkolik diye bir grup, bar ismi ya da şarkı sözü yok oysa. Ya da hiç kimse kendisine övünerek “alkolik” demiyor. Oysa dipsomani bir alkol kötü kullanımı ve sonu ciddi sosyal, psikolojik ve bedensel yıkımla bitiyor. Sadece gece gezmelerinde alkol alan, aldığı alkol miktarını ölçmeyen, genellikle gecenin sonunu anımsamayan gençler, “dipsoman oldum” şakası yapıyorlar. Oysa bu şaka, alkol sorununun başlangıcı ve sorun ölüme kadar gidebilen alkol bağımlılığına uzanabilir. Bu cazibeli gibi görünen sözcüğün çağrıştırdığı yanlış anlamlardan dolayı, modern psikiyatrik tasnifte “dipsomani” pek az kullanılır olmuştur.
Aslında kısa bir tarama yapılırsa, dipsomani teriminin gazetecilik jargonuna da girdiği, gerçek anlamının dışında fazla alışveriş yapmak, fazla yemek yemek, hatta fazla aşık olmak gibi bambaşka durumlar için kullanıldığı görülebilir. Dipsanın susuzluk olduğunu düşünürsek, bunların hiçbiri susuzluğu gidermez. Tıpkı gençken, alkolün giderdiğini sandığınız susuzluğunuzun, ileri yaşlarda yitirilmiş sağlığa duyulan susuzluğa dönüşmesi gibi…

 

Facebooktwitterlinkedinmail