KADIN VE ERKEK ARKADAŞ OLUR MU?

Bazı deyimler ve deyimleri kullanan şarkılar “ateşle barut yan yana durmaz” diyor. Yani kadın ve erkek arkadaş olamaz. Sadece şarkılar mı, filmler de bize hep olmayacağını göstermiyor mu? Kadın ve erkek arkadaş olur, izlersiniz ve bir anda kendinizi bir aşk öyküsünün içinde bulursunuz. O zaman bu soruya yanıt aramakta yarar var.

Biz çocuklarımızı nasıl yetiştiriyoruz? Onları büyütürken daha küçük yaşlardan başlayarak kız ve erkek çocuklarının ayrı olduklarını söylemeye başlarız. Kızlar kızlarla, erkekler erkeklerle oynamalıdır. Özellikle kız çocuklarını uyarırız sıklıkla “Aman erkeklerle fazla oynama…” Büyüdükçe artar uyarılar “Erkekten arkadaş olmaz.” Bu uyarılarla büyüyen iki cinsin birbirlerine arkadaş olarak bakmaları olanaklı mıdır artık? Hele bir de doğanın yarattığı bir çekim gücü varken. Bu düşüncenin ve geleneğin kökenleri çok eskilere dayanmaktadır. Kadınların evde, erkeklerin dışarıda çalıştığı ve kadınlarla erkeklerin sadece romantik nedenlerle görüştüğü zamanlarda oluşmuştur. Oysa şimdi kadın ve erkek birlikte çalışmakta, birlikte sosyalleşmektedir. Paylaşılanlar ve birlikte geçirilen süreler arttı. Eskiden erkeklere ya da kadınlara özgü diye nitelendirilen birçok aktivite artık ortak yapılabiliyor. Tüm bunlar eski düşüncelerin değişerek kadın ve erkeğin arkadaş olmasını sağlayabiliyor mu? Arkadaş olabilmek için iyi ve bu doğru nedenlerin belirlenmesi gerekiyor.

Don O’Meara bu konuda bir araştırma yaparak bazı belirlemelerde bulunmuş. Bunların sonucunda da yanıtlanması gereken sorular sormuş:
– Birini seviyorsun ve onunla eğleniyorsun. Ama onunla çıkacak ya da evlenecek kadar yeterli duygular hissetmiyorsun. Bunun anlamı nedir?
– Arkadaşça bir şeyler yapmaya çalışıyorsun ama yoluna kadın ya da erkek tarafın çıkıyor. Çekim reddedilmeyecek kadar güç. Ne yaparsın?
– Erkeklerin kadınlardan daha üstün olduğu, prestij ve gücün önemli olduğu kültürlerde kadınlar da erkekler de arkadaşlıktan çok ilişki kurmaya meyillidir. Ama toplumun değişimiyle, kadınla erkeğin daha eşit kabul edilmeye başlamasıyla bu değişmekte midir?
– Toplum kadın erkek arkadaşlığına hazır mı? Çünkü tanıştırdığınızda birbirlerini dürterek, kaş göz işareti ile bazen de sözle “Gerçekten sadece arkadaş mısınız?” diye sorarlar.

Kadın-erkek arkadaşlığı artık bir gereksinimdir

Aynı yerde iç içe yaşamak zorunda olan bu iki cins arkadaş olabilmeyi öğrenmelidir. Toplumsal öğretiler ve gelişimsel nedenler, ergenliğe kadar onları ayrı tutar. Ergenlik döneminden evlenene değin olan süreçte, onlara arkadaş olabilmeyi öğretmemiz gerekir. Çünkü evlendikten sonra karşı cinsle arkadaşlık zorlaşır. En anlayışlı eş bile karşı cinsle, özellikle de cazibeli bir karşı cinsle arkadaşlığı kolayca kabullenemez.

Kadın-erkek arkadaşlığının her iki cinse kazandırdıkları vardır. Araştırmacılar erkeklerin bundan daha kazançlı çıktıklarını, erkek arkadaşlarıyla paylaşamadıkları sırlarını kadınlarla rahat paylaştıklarını söylemektedirler. Aynı araştırmacılar ise kadınların sırlarını kadınlarla paylaşmayı yeğledikleri görüşündedirler. Oysa kadınlar arası toplumsal rekabetin artmış olması, yükselme ve yer edinme çabasında erkeklerden daha büyük mücadele vermektedirler. Bu mücadelede en çok savaştıkları ise ilginç bir şekilde asıl rakipleri olan erkekler değil, diğer kadınlardır. Bu nedenle artık onlar da paylaşımlarını, sırlarını aktarmak için erkek dostları yeğlemektedirler. Kadınlar erkek arkadaşlarından kendileri kadar duygusal olmadıkları için yakınmakla birlikte, özellikle ilişkilerindeki sorunları paylaştıklarında onların duygusallıktan uzak yaklaşımlarından yararlanabilmektedirler. Kadın arkadaşlarının içten ama onlarınki kadar duygusal olan yaklaşımlarına karşın, erkeklerin daha eğlendirici ve hafif olan arkadaşlığını yeğleyebilirler. Kadınlar, erkek arkadaşlarıyla doğal, aile ortamı sıcaklığı yaratabilmektedirler. Erkekler ise erkek arkadaşlarıyla paylaşmadıkları aktiviteleri, kadın arkadaşlarıyla rahatlıkla yapabilmektedirler. Kadın-erkek arkadaşlığında cinsel çekimin veya duygusal ilişkinin ön planda olacağını düşünenler yanılmaktadırlar. Yeni düzende, bir arada olan her erkek ve kadın arasında cinsel çekim olmaz. Birbirleriyle paylaşımın zevkini aldıktan sonra ise, aynı paylaşımı çoğu kez ilişkide yapamayacaklarını fark ederler. Paylaşılanlar ve beraber geçen yıllar artıkça da, birbirlerini cinsel eş olarak görmeleri zorlaşır. Ayrıca yapılan çalışmalar, romantik paylaşımları olanların bile sonradan, arkadaşlığı romantik ilişkiye yeğlediklerini göstermiştir.

Gittikçe kadın-erkek farklılığının azaldığı bir dünyada yaşıyoruz. Kız ve erkek oyunları, aktiviteleri, işleri artık farklı değil. Her cins her şeyi yapabiliyor ve garipsenmiyor. Bu dünyada kadın ve erkeğin arkadaşlığı, doğal ve gerçekleştirilmesi gereken bir durum. Yeter ki arkadaşlığın anlamını, çıkabilecek sorunları ve bunlarla konuşarak baş edebilmeyi becerebilelim. O zaman çocuklarımızı yetiştirirken de karşı cinsi sadece romantik ve cinsel zamanların paylaşıldığı bir obje gibi değil, başka özellikleriyle değerlendirmemiz gereken insanlar olarak tanıtma zamanı geldi. Tabi sağlıklı, kadın-erkek arkadaş, gereksiz beklentilerin ve davranışların olmadığı bir toplum içinde yaşamak istiyorsak. Yine de kim seveceği, ömrünü geçireceği eşiyle aynı zamanda arkadaş olmak istemez ki?

Facebooktwitterlinkedinmail