İŞTAHSIZ ÇOCUK

Bir çocuğun gelişimi için beslenme önemlidir. Çünkü erken dönemde, beyin gelişimi, bilişsel gelişim, büyüme, vücut gelişimi, metabolizmalar, hormonlar ve genler üzerinde etkili olan doğru beslenmenin geç dönem etkileri artmaktadır. Bunlar, bilişsel ve ruhsal gelişim sorunları, okul başarısı, toplumsal yaşantısı, bağışıklık, önemli hastalıklar, çalışma kapasitesi ve yaşlılık olarak belirlenir. Bu nedenle, beslenme sadece kalori hesabı, diyet ve kilo artışı değildir. Çocukların beslenmesine ilişkin sorunları çocuklar ve aileleri için ele alan, İştahsız Çocuk kitabı ile Yeşil Dinozor’dan çıkan Duygularım ve Davranışlarım serisini 12 kitaba tamamladım. Çocuğunuzla okuyup, tartışabileceğiniz resimli bu son kitabı okumadan, sadece büyükler için beslenme konusuna bir kez daha bakalım istedim.

Çocukluk dönemi beslenme bozuklukları nedenleri ve çözümleriyle önemli bir konudur. Beslenme bozukluklarının nedenleri fiziksel veya anatomik sorunlar olabilir. Bunların dışında çocuğun yeme sorunu, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, yemek yemenin gereksinimlere göre düzenlenememesi, ayrılma ya da hareket güçlüklerine ikincil olabilir. En sık şikâyet edilen sorun ise, çocuğun yemek yemeyi reddetmesi ya da istenilen miktarda yememesidir. Bu durum anneler tarafından kısaca “bu çocuk iştahsız” olarak dile getirilir. Yakınma, büyüme ve kilo alma ölçütleriyle değerlendirildiğinde sorun yoksa, ailenin bu durumun oluşacağına ilişkin kaygısı olarak belirir. Çözüm, sağlıklı yeme davranışının aile ve çocuğa öğretilmesi olmalıdır.

İştahsızlığın Nedenleri

Genellikle sağlıklı çocukların, iştah dürtüleri de sağlıklıdır. Eğer sağlıklı çocuğun iştahına ilişkin sorun varsa, nedenleri çocuğa, yediren kişiye, yedirilme şekline bağlı olabilir. Yeni doğan bebeğin yaşaması, beslenmesiyle direkt ilişkilidir. Bu nedenle yemek yeme aile ve bebek arasındaki ilk ve önemli ilişkilerden biridir. Bebekler doğduktan sonra doğal olarak acıkırlar. Acıkan bebek huzursuz olur. Karnı doyunca rahatlar. Böylece normal beslenme düzeni oluşur. Anneler bu durumu anlar; bebeğin davranış ve çıkardığı seslerden acıktığını anlar ve giderir. Bebeğin normal beslenme sürecini sürdürebilmesinin temel koşullarının başında doğru besin seçimi ve annenin davranışlarıdır. Yemeğin miktarı kadar çocuğa sunuluş şekli de önemlidir. Yemek yemek bir iştir ve elinizde tabak, kaşık çocuğun peşinde dolaşarak, tepside TV karşısında, masallarla kandırıp açtırdığınız ağza bir kaşık sokarak olmaz. Belki çocuğunuzun karnını doyurmuş olabilirsiniz ama beslemiş olmazsınız.

Yemek yeme ve yedirme ilişkisindeki sorunlar çocuklara yansır. Bu yansıma çocuğun yemeğe direnmesi, yemek yemeyi istememesi şeklinde ortaya çıkar. Bunun en önemli nedenlerinden biri, çocuğun aç ya da tok olmasına, bu anlamda gösterdiği belirtilere önem verilmeden beslenmeye çalışılmasıdır. Çocuk açlık ve tokluğu hissetmeyeceği gibi, yemek yemenin anlamını ve sorumluluğunu kavrayamayacaktır. Çocuğa uygun besinlerin seçilmemesi, isteği dışında aşırı beslenmeye çalışılması diğer sorunlardır.

Doğru Beslemek İçin Ne Yapmalı

1-  Bebek, çocuk acıktığında beslenmelidir.

2-  Yemek yenilirken ilgiyi dağıtacak konuşma, gürültü, oyun, TV gibi şeylerden kaçınılmalıdır.

3-  Bebekken besinlere dokunmasına izin verip, en kısa sürede kaşık tutmayı göstererek kendi kendini beslemesine izin verilmelidir.

4-  Ağzını açtırmak, kandırarak ağzına yemek koymak yanlıştır.

5-  Yemeğini hızla yemesi için uyarılarda bulunulmamalıdır.

6-  Herkes gibi çocuklar da midelerinin alabileceği kadar yiyebilirler. Amaç doymaktır. Annelerin akıllarına koydukları miktarı tüketmeleri için zorlanmamalıdırlar.

7-  Dengeli beslenmesine çalışılmalı ama besin seçimlerine de saygılı olunmalıdır.

Facebooktwitterlinkedinmail