EBEVEYNLERİN YAMAN ÇELİŞKİSİ: SOSYAL MEDYA

Sosyal medya her gün artan sayısıyla yaşamın adeta ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu hızla çeşitlenmeye ve artmaya devam ederse, korkarım ki, yaşamın kendisi haline gelecek. Son yıllarda anne ve babaların sık getirdiği yakınmalara bilgisayar, internet, cep telefonu gibi aletlerin yanı sıra sosyal medya eklendi. Kimi anne-baba sosyal medyada bulduğu arkadaşlardan ve tehlikeli paylaşımlarından yakınırken, kimi de sosyal medyadan tanıdığı kişiler için evden kaçan çocuklarının peşinde. Buna karşın çocuklarının sosyal medyasının olduğundan, paylaşım yaptığından hiç haberi olmayan ebeveynler de var. Sosyal medya ne tür zarar verebilir? Bu sorunun birçok yanıtı var. Ben bugün sizlerle önce yeni yapılmış bir araştırmanın sonuçlarından bahsedeceğim.

Sosyal Medya Kapısını Ebeveynler Açıyor!
Sosyal medya yöneticileri, 13 yaşın üstünde kişilerin sayfa açabileceklerini söylüyor. Oysa yapılan araştırma, Avrupa’da 9-12 yaş arası çocukların %42’sinin en az bir sosyal medyasının olduğunu göstermiş. Asıl önemlisi, bu çocukların çoğu profillerini ailelerinin desteği ile oluşturmuş. Araştırmacılar bu çocukların kimler olduğuna baktıklarında, aileleri ve arkadaşları tarafından teşvik edilen çocukların fazla olduğunu, buna karşın aileleri tarafından sosyal medya için desteklenmeyenlerin uzak durduğunu saptamışlar. Çocukların yaptıkları paylaşımlarla tehlikelere kendilerini açmaları, yanlış kişiler tarafından yönlendirilerek cinsel istismardan uyuşturucu kullanımına, terörde kullanılmaktan pornografi nesnesi olmaya uzanan bu araştırmanın da bulduğu, etik ve yasal sorunlar olmuş. Ama aynı zamanda; çocukların bu tehlikelerle karşılaşmaları için herhangi bir yerde profilleri olmasının gerekmediği, ailelerinin onlara ilişkin yaptıkları paylaşımlarla sosyal medyaya hiç girmeyen çocuklarını tehlikeye attıklarını ve bu konuda bilinçsiz olduklarını göstermişler.

Araştırmacı, aileler çoğunlukla bu özel bilgilerin, digital ortamda silinmez bir şekilde iz bırakarak kamuya açıldığını ve bunun çocuklarının geleceğine etkisini fark etmeden paylaşıyorlar, diyor. Çocuğunuzun tuvalet eğitimi sırasında yaptığınız eğlenceli ya da sıkıntılı paylaşımların, hele bir de resim ya da video koyduysanız, okulda zorbalık konusu olabileceğinin farkında mısınız? Zorbalıktan kurtulsa bile erişkin yaşta iş başvurusu sırasında, onu araştıranların karşısına çıkacak bu bilginin ya da görüntünün nasıl bir etkisi olacağını düşündünüz mü? Bunlar tüm uzmanların ailelere sordukları sorulardan sadece birkaçı. Bunlara eklenebilecek sakıncalar sıralanırsa; paylaşılan fotoğrafın defalarca kopyalanıp, sizin tahmin bile edemeyeceğiniz sayıda yayılabileceğini biliyor muydunuz? Avustralya’da yapılan bir araştırma, pedofili sitelerindeki fotoğrafların yarısının sosyal medyadan kopyalandığını bulmuş. Araştırmayı yapan Dr. Keith bu sonucun kendisini korkuttuğunu, çünkü sorunun uzmanların bile düşündüklerinden büyük olduğunu fark ettiğini söylüyor. Çünkü alınan resimlerin çoğu tamamen çıplak bile olmayan resimlermiş ve bu, sapkınlığın boyutunu asla tahmin edemeyeceğinizi gösteriyor. Ve aileleri uyarıyor: Sorun sadece fotoğraftan utanmakla kalmayabilir. Çocuk kaçıranlar ve kimlik hırsızları da bu paylaşılan bildirileri kullanıyorlar.

Ne yapmak gerek?
Öncelikle size çok sevimli geldiği, çocuğunuzun mükemmel olduğunu düşündüğünüz, gururlandığınız ya da masum olduğuna inandığınız için çocuklarınıza ilişkin bilgileri, resimleri ve videoları paylaşırken bir kez daha düşünün. Çocuğunuzun görüntülerini, bilgilerini kamuya açmayın. Onların yerlerini, okullarını belirtecek paylaşımlardan kaçının. Zaten biraz büyüyen çocuk bu paylaşımları istemeyecektir, onlara kulak verin, isteklerine saygı duyun. Her paylaşımda çocuğunuzu ve onun geleceğini düşünün. Çocuklarınıza kontrol edecekleri yaşa gelmeden herhangi bir sosyal medya hesabı açmayın. Açan çocuklar için uyarı sistemlerini kullanın ve neler paylaştıklarını kontrol edin, denetleyin, onlara örnek olun. Yasalar çocuklara ilişkin gizliliği korumakla aileleri görevlendirmiştir. Çünkü yasalar, ailelerin çocuklarının çıkarlarını koruyacağına inanmıştır. Bu inanç her zaman doğru olmayabilir. Bu paylaşımları yapan ebeveynler sorumluluklarını yerine getirmemiş olacaktır. Ayrıca bu paylaşımları kazanç için yapan, çocuklarının üzerinden maddi çıkar sağlayan ebeveynler aynı zamanda çocuklarını istismar etmektediler. Onların cezasını yasalar vermiyor olabilir. Ama çocuklarının başına gelecek her tür felaket, zedelenme, etkilenme ebeveynler için en büyük ceza olacaktır. Bunu beklemek yerine aileler tedbir almalı; almadıklarında ise yasal süreçler işlemelidir. Çünkü asıl olan çocukların korunmasıdır.

Facebooktwitterlinkedinmail