SAVAŞIN ÇOCUK TARAFLARI

Çocukları korumak amaçlı yazılmış ve imzalanmış bildirgeler, politikaların çocukların yararına göre yapılması zorunluluğu getirir. Erişkinlerin, ülkelerin imzaladığı aynı çocuk hakları yazıtları, hiçbir savaşta çocuklar taraf olamaz der. Ama şimdi çocuklar savaşlarda taraflar. Bazıları ölen, ruhsal ya da bedensel yaralanan tarafı, bazıları ise çocuk askerlerin olduğu karşılarındakilerini öldüren tarafı oluşturuyorlar. Bazılarının yanlarında bombalar, silahlar patlıyor. Ailelerini, arkadaşlarını, okullarını kaybediyorlar. Bazıları ise ellerine verilen bombaları, silahları çocuk yüreklerine ekilmiş yanlış inançlarla başkalarını öldürmek için kullanıyorlar. Bu çocukların aynı tarafta oldukları tek konu ise hepsinin ruhlarının ve geleceklerinin yok edildiği gerçeği. Sonra, çocuk haklarını yazan, aynı zamanda savaşları çıkaran ve destekleyenler soruyorlar: Savaş çocuklara ne yapıyor?

Savaş Çocuklara Ne yapıyor?

Savaş çocukları nasıl etkiler sorusunun yanıtı, savaşın çocuklara neler yaptığında yatmaktadır. En belirgin olanı ölümdür. Savaşlar onların savaşı olmasa da, çocuklar savaşlarda ölmektedir. Üstelik kendilerini koruyamadıkları, daha kolay hedef oldukları için en çok ölen onlardır. Bir kısmı ise ölmemekte, ancak aldıkları yaralar nedeni ile uzun süreli hastane yaşantısı, sakat kalma, uzuv kaybı gibi fiziksel etkilere maruz kalmaktadırlar. Diğerleri ise yaşam tehdidi, açlık, güvendikleri ebeveynlerinin çaresizliğine ve korkularına tanıklık etme, sevdiklerinden ayrılma, kaybolma, evlerinden olma ve şiddete uğrama, şiddeti izleme ya da katılma gibi durumlarla karşı karşıya kalırlar.

Savaşın Ruhsal Etkileri

Savaş bir travmadır. Bu nedenle her yaştan insan travma sonrası stres bozukluğu belirtileri gösterir. Belirtiler yaşa göre değişmekle birlikte, ortak tepki yas, özlem ve öfkedir.
Okul Öncesi: Gelişim dönemleri nedeni ile en çok korunma gereksinimi hisseden gruptur. Bu nedenle ailelerine iyice bağlanma, onlardan ayrılmak istememe, uyumama, yalnız kalmaktan korkma, kâbuslar ortaya çıkar. Yakınlarını kaybettiklerinde içe kapanma, ilişki kurmama sıktır. Savaş, okul öncesi çocuğun oyununa yansır.
Okul Dönemi: Onlar olan bitenin farkında olduklarından, eğer hala gidebildikleri bir okulları varsa okul başarısında düşme, ilişkilerinde bozulma, nedeni belli olmayan ağrılar ve depresyon görülebilir. Savaş, okul çocuklarının hayallerini değiştirir. Onları saldırgan, düşmanı öldüren hayallere götürür.
Ergenlik: Savaşla ergenlik döneminde karşılaşan çocuk, istemeden büyür. Saldırganlık, gelecekten umutsuz olma, yaşamı hiçe sayma sonrasında, kayıplarını kendine ya da başkalarına zarar vererek gidermeye çalışan bir kişi olur.

Bu çocuklar savaşlar bittikten sonra, her şey düzelmiş görünse de, savaşın etkilerini yaşamları boyu taşırlar. Uzun dönemde, korkular, rüyalar, olayların hatırlanması, yeniden olacak beklentisi izlenebilir. Savaş çocukları barış zamanında, ölümü doğal sayan, saldırgan olmanın ve bazı nedenlerle öldürmenin doğru olduğunu düşünen bireyler olabilirler. Her şeye rağmen güven duyguları korunabilenler ise tam aksine bir daha savaş olmaması için çalışan, ya da olduğunda yaraları sarabilecek eğitime sahip kişiler olmaya çalışırlar. Sonuç olarak savaş onların çocuk ruhunu öldürmüş ve yeni kimlikler geliştirmelerine neden olmuştur. Yani tüm yaşamlarını etkileyecektir.
Savaşlarda, hele uzayan savaşlarda çocuklar askere alınır. Artık çocuk olmaktan çıkan, öfkeli, acımasız, kimseye güvenmeyen, geleceğe baktıklarında sadece karanlık gören çocuklardır onlar.
Televizyonun Karşısındaki Savaş Çocukları
Çok yakınımızda bir savaş var. Orada yaşanan dram her gün ekranlarımıza yansıyor. Bazı büyüklerin bile izlemekte zorlandığı, ya da dizi film izler gibi baktığı bu görüntüleri çocuklara izletmemek gerekir. Bazıları, onların da haberi olması gerektiğini söylemektedir. Ama televizyonda bu görüntüleri izleyen çocuklar gelişim dönemlerine göre aynen savaş alanındaki çocuklar gibi etkilenir. Önemli olan onlara görüntüleri izletmek değil, savaşın yanlışlığını ve insanın değerini anlatabilmek, örnek olabilmektir.

 

Facebooktwitterlinkedinmail