BİLGİSAYAR, İNTERNET VE TELEVİZYON

İlerleyen teknoloji olumlu değişimlerin yanında, yeni sorunları da beraberinde getirmiştir. Bilgisayar, internet ve televizyon bunların başlıcaları. “Ne kadar kullanılacaklar, nelere ulaşmaları gerekir, bunlara kim karar verecek ve en önemlisi zararları nelerdir?” sorularının yanıtları aileleri düşündürmektedir.

Bilgisayar ve internet doğru ve denetimli kullanıldığında çocukların gelişimi, öğrenimi ve zekâsı için katkı yapar. Çocuğun ilk tanışması bir eğitmenle olmalı ve yaşının gerektirdiği oranda yavaş yavaş öğrenmelidir. Unutmayın ki küçük yaşta, çok iyi bilgisayar kullanıyor olabilmek çocuğun zeki olduğunu göstermez. Ama öğrenmeyi engelleyebilir. 0-6 yaş çocukların bilişsel, dil ve sosyal gelişiminin olduğu dönemdir. Bu nedenle insanlarla birlikte olması, dış dünyayı tanıması, resim çizip, boya yapması gibi faaliyetler çok önemlidir. Vaktini bilgisayar başında geçirmesi bunları engeller. Üç yaşından sonra çok kısıtlı olarak, bilen bir eğitmenin bazı şeyleri göstermesi kabullenilebilir. Daha sonraki dönemlerde, yine gelişim ve sosyalleşme için çok önemli olan arkadaşlık, spor faaliyetleri bilgisayar yüzünden geri kalabilir. Ayrıca derslere ilgide azalma, motivasyon eksikliği, dil gelişimi olabilecek sorunlardır. Tüm bunların yanı sıra göz, sırt, omurga gibi organlara fiziksel zarar verilme olasılığı artar. Oyunların getireceği şiddet eğilimi de ek bir sorundur.

İnternet, her yaş için belki de en mucizevi buluşlardan biridir. Ama internetin bilinen, temel altı tane olumsuz etkisi ve riski vardır.

1- Bağımlılık: Çocuğun dış dünyadan kopup, tüm bağımlılıklarda olduğu gibi bilgisayar ve internet için diğer sorumluluklarını ihmal etmesidir. Yarattığı sanal dünya içinde kaybolan çocuğun gelişimi, olumsuz etkilenir ve sosyal yaşamdan kopar. Kişilik gelişimi sağlıklı olmaz. Yine tüm bağımlılıklarda olduğu gibi ilk yapılması gereken, bilgisayardan uzak tutmaktır. Sonra yeni ilgi alanları oluşturmak, sosyal çevreyi oluşturmak sorunu çözebilir.

2- Şiddet ve cinsellik: Yaşıyla uygunsuz sitelere girme, istemeden olsa da algılayamayacağı, daha da kötüsü yanlış algılayacağı görüntülerle karşılaşması sorundur. Bunun engellenmesi için sık kontroller yapılması, güvenlik programları yüklenmesi, kullanım sırasında çocuğa eşlik edilmesi çözüm olabilir.

3- Kontrolsüz alışveriş: Alışveriş sitelerinden çocuklara cazip gelecek oyun, oyuncak ve diğer şeylere kolay ulaşabileceğini düşünen çocuk, bunları satın almak istemektedir. Ailesinin kredi kartını kullanma sık rastlanır. Bu nedenle çocuğun uyarılması, kredi kartı numarasını vermesinin sakıncalarının anlatılması gereklidir.

4- İçki, sigara ve uyuşturucuya özendirme: Bazı sitelerin amacı budur. Denetimi şarttır.

5- Haberleşme: Bilinen adıyla chatleşme, zaman açısından sorun yaratmaktadır. Bundan daha önemlisi, yabancı kişilerle yapılan görüşmelerin getireceği risklerdir. Yaşlarını belirtmeyen çocuklar, daha büyük insanlarla uygun olmayan konuşmalar yapabilirler. Çocuk pornografisinin, hırsız ya da diğer sorunlu insanların haberleşmesine katılabilirler. Bu nedenle denetim şarttır. Çocuklara chat odalarının, bilgisayarın sokağı olduğu, tıpkı sokakta olduğu gibi, yabancılarla konuşmamaları, onların yanlarına gitmemeleri, aileye ve eve ilişkin bilgi vermemeleri tembihlenmelidir.

6- Hacker yetişmesi: Bu son zamanların sorunudur. Tüm zamanını bilgisayarda geçiren çocuk, başarıyı ve macerayı da orada aramakta, girmemesi gereken sitelere girerek, ya da zarar vererek yasalarla başını derde sokmaktadır.

Ne Yapmalıyız? : En başta bilgisayarı alırken zamanlamayı yapmamız gerekir. İkinci adım, ilk tanışmada bu konudaki denetimin sizde olduğunu belirtmeniz ve uygulamanızdır. Bilgisayarın çocuğun odasına değil, ortak bir mekâna konulması, kullanım süresinin kısıtlanması, kullanıma eşlik edilmesi, güvenlik yazılımları ve şifre kullanılması gerekir. Ayrıca oyunları seçmek sizin işinizdir. En önemlisi çocuğa daha iyi seçenekler yaratmaktır. ”Bilgisayarı bırak, daha iyi bir şey yap.” demek yetmez. Onunla zaman geçirmeli, oyun oynamalı ve paylaşmalısınız. Eğer çocuğunuz sizin yerinize bilgisayar ve interneti seçiyorsa sorun vardır ve çocuk ruh sağlığı yardımı alma zamanı gelmiştir.

TELEVİZYON: Bilgisayar ve internetin sakıncalarının hepsi TV için de geçerlidir. Ayrıca oluşabilecek sorunlar vardır. Bunların başında cinsellik, yanlış özdeşim modelleri ve şiddet gelmektedir. Yapılan araştırmalar tanık oldukları ya da basın-yayın organlarından izledikleri şiddetin çocukları çeşitli yönlerden etkilediklerini ortaya koymaktadır.

1- Sürekli yinelenen şiddet eylemleri, çocuğun şiddeti sorun çözmede etkin bir araç, yöntem ve bir ilişki biçimi olarak görmesine neden olmaktadır.

2- Özdeşim sonucu özellikle büyük çocukların, gördükleri şiddet eylemlerini aynen uyguladıkları görülmektedir.

3- Şiddet eylemleri çocuklarda, özellikle öfke eğilimli olanlarda dürtüsel ya da duygusal kontrolü zayıflatmaktadır. Şiddet, çocuklarda ruhsal travmaya neden olmaktadır.

4- Uzun süreli şiddetle karşılaşmak, bir süre sonra duyarsızlaşmaya yol açmaktadır. Şiddet bir süre sonra bir alışkanlık hatta bir eğlence biçimine dönüşebilmektedir.

Haber, dizi ya da film olarak şiddet içeren birçok materyal vardır. Bunlar, basın yayın organları tarafından sansürsüz, düşünmeden tüm açıklığı ile ulaşmadıkları çocuklara da ulaştırılmaktadır. Filmler, çizgi filmler değişti. Eskiden iyi adamlar, kahramanlar, özdeşim modelleri insan öldürmezdi; şimdi kahramanlar öldürdükleri, yok ettikleri kişi oranınca kahraman ve güçlü oluyorlar. Ve tüm bu düzenin içinde şiddetin geçerliliğini, etkinliğini ve gücünü öğrenen çocuklar; dürtülerini kontrol zorluğu çeken, değişen düzen nedeniyle yalnız kalan, etkileşimini büyük oranlarda iletişim organlarıyla yapan çocuklar, gördükleri, izledikleri şiddeti alabildiğine uyguluyorlar. Evde dayak yiyen çocuk kardeşini, arkadaşını dövüyor önce gücünü göstermek için, daha çok etkilenen grup eline silahını alıp kahramanlığa soyunuyor pervasızca ve büyüklerinin öğrettiği üzere. Tüm dünyada gittikçe artan oranlarda çocuk katiller, gazetelerde diğer şiddet haberlerinin yanında yerini alıyor. Şiddet uygulayan çocukların yanı sıra dövülen, yaralanan, cinsel tacize uğrayan, öldürülen, sokaklarda çalıştırılan çocuk haberleri her gün yayınlanır oluyor. Belki de en kötüsü kanıksanan, şöyle bir göz atılıp vah vah denilen haberler haline geliyor gittikçe. Ayrıca, yine televizyon programları yanlış özdeşim modelleri sunmaktadır. Bu modellerin ünlü, zengin ve olumlu gibi sunuluyor olması çocukların şiddetten, cinsel kimlik sorunlarına değin birçok sorunu yaşamasına neden olmaktadır. Benzer şekilde emek sarf etmeden, kolay ün ve para kazanmanın “akıllılık” gibi yansıtılması, çocukların ailelerin öğretileriyle çatışmasına neden olur. Aynı zamanda, emek sarf edilerek, okuyarak elde edilen mesleklerin bu şartları sağlayamadığı da vurgulanınca çocuklar yanlış seçimler yapmaktadır.

Küçük çocukların, yaşlarına uygun olmayan şekillerde birer cinsel obje gibi sunulması, hem izleyen diğer çocukları olumsuz etkilemekte, hem de sapkın kişilere adeta sunulmaktadırlar. Erken cinsellikle tanışmak çocuk gelişimi için sakıncalıdır. Tüm bunları düzenlemek, seçmek ve çocukların televizyon ilişkilerini doğru bir şekilde sağlamak gerekir. Bu tür program ve diziler çocukların uyku saatlerine kaydırıldığında, sorumluluk anne-babalara kalmaktadır. Evdeki TV kumandasını istediği gibi kullanabileceği, çocuğu için gerekli, yararlı ya da tam tersi olan programları seçebilecekleri konusunda uyarılmaları ve eğitilmeleri, çocukları korumak için yeterlidir. Belki de yanlış seçimler yapma nedenimiz; önemli şeylere gereken önemi vermeyip, gereksiz şeyleri önemli hale getirerek çözümler için çaba göstermekten kaçarak, hazır çözümlere ve yaratılmış mutluluklara konma eğilimimizdir.

 

Facebooktwitterlinkedinmail