AYRIMCILIK İÇİN ADALET: 5.ULUSLARARASI SUÇ VE CEZA FİLM FESTİVALİ BAŞLIYOR

Ayrımcılık, karşılaştığımızda hiç hoşlanmadığımız ve tepki verdiğimiz, yapılmasına karşı olduğumuzu her fırsatta dile getirdiğimiz, çoğunlukla asla yapmadığımızı söylediğimiz ama yaşamın her alanında sıklıkla yaptığımız  davranışların başında gelir. Ayrımcılık yapmanın tüm yanlışını, utancını ve adaletsizliğini bilmemize rağmen, ayrımcılık tüm dünyada birçok alanda sürmektedir.

Bu yıl beşincisi yapılacak olan ve herkes için adalet arayışını akademik çalışmaların yanı sıra sinema sanatının ışığı ile sürdüren Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, adaleti ayrımcılık için arayacak. Kendinizin ve çocuklarınızın herhangi bir konuda ayrımcılığa uğramaması için; ayrımcılığın ne olduğunu ve fark etmeden yaptığınız basit ayrımcılıkların çocuklarınızın nasıl yanlış öğretilerle büyümesine neden olabileceğini, böyle büyüyen çocukların erişkin hallerinden oluşan toplumların yaşayacağı sorunları bir düşünmek bile ayrımcılıkla mücadele için yeterli sebep olmalıdır.

İZLEYİN VE İÇİNİZDEKİ AYRIMCILIKLA YÜZLEŞİN

İstanbul Üniversitesi Kongre Merkezi’nde çeşitli paneller olacak. Engellilere yapılan ayrımcılıktan, inanç, cinsel yönelim ve kimlik, hastalık, renk gibi nedenlerle uğranılan ayrımcılıklar Türkiye’den ve dünyadan gelen bilim adamları tarafından tartışılacak. Katılım serbest. Derseniz ki bilimsel toplantılara katılmak benim için zor olur, film izleyebilirsiniz. Sinema toplumun aynasıdır. O ayna bu yıl yine adalete ve ayrımcılığa döndü. Türkiye’de, İstanbul’da ilk kez gösterilecek filmler festival kapsamında sinemalarda olacak. Beyoğlu Atlas Sineması ve Caddebostan Kültür Merkezi’nde gösterilecek filmlerin özellikle çok ucuz tutulan biletleri, gişelerden ve Biletix’ten alınabilir.

Belki çok küçük çocuklarınızla gidemezsiniz ama ergenliğe giren çocuklarınızla gidip, Kod Adı Maria’yı birlikte izleyebilirsiniz. Özgürlük ve eşitlik vaat eden terör örgütlerinin gençleri nasıl kandırdıklarını, filmden sonra 13 yaşındaki Maria’nın öyküsü ile tartışabilirsiniz. Srebrenica katliamının 20. yılında, Srebrenica’nın Sisi ya da Kayıp Zamanlar filmlerini izleyerek bir gün öncesine kadar komşu olan insanların etnik ve dini ayrımcılıklar sonrası diğerlerine neler yapabildiğini, nasıl insanlıktan uzaklaşabildiğini hatırlayabilir, görebilir, öğrenebilir ve sizin başınıza gelmemesi için ya da sizin böyle bir yanlışa düşmemeniz için yapmanız ve yapmamanız gerekenleri gözden geçirebilirsiniz. Hatta 18 Ekim Cumartesi 13.00’de Atlas Sineması’nda Srebrenica’nın Sisi filmini izledikten sonra filmin yönetmeni ve o zaman çocuk olan başka tanıklar ile yapacağım söyleşiye katılabilir, görüşlerinizi paylaşabilirsiniz. Zayıflamak için hasta olan ergenin, çevrenizde her gün gördüğünüz mültecilerin yaşadıklarını anlatan öyküler bulacağınız filmler sizleri bekliyor. On bir-on iki yaşlarındaki çocukların gözlerinden Türkiye’nin 12 Eylül darbe günlerini seyretmek için Kar Korsanları,  Türkiye’deki ilk gösterimini festivalde sizler için yapacak. Venedik’te ödül aldığını duyduğunuz ama henüz İstanbul’da oynamamış olan Abluka ise darbenin erişkin yanını yine ilk kez İstanbul seyircisine festivalde gösterecek. Hiç darbe görmemiş yaşta iseniz kendiniz, gördüyseniz çocuklarınız için darbe isteyenlere inat bir kez daha adalet demenin tam sırası filmleri izlemek olabilir. 16 Ekim sabahı başlayan festival, 30 uzun metraj, 10 kısa film ve 7 belgesel filmi sizlerle adalet ve ayrımcılık için buluşturuyor. Festival herkes için adalet diyor, sizler izleyici olarak katılıp kendi içinizdeki adalet ve ayrımcılıkla yüzleşme fırsatı bulabilirsiniz. Yüzleşmeden çözüm olmaz. İyi seyirler.

Facebooktwitterlinkedinmail