2 NİSAN OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ

Birleşmiş Milletlerin aldığı kararla tüm dünyada 2008 yılından beri 2 Nisan tarihi   “Dünya Otizm Günü” (2 April World Autism Awareness Day) olarak kabul edildi. Bu nedenle, 2 Nisan günü başlayan “Otizm Ayı” çerçevesinde araştırmaların teşvik edilmesi, farkındalık yaratılması için kamuoyu bilgilendirme ve erken teşhise olanak sağlanması amacıyla aktivitelerin dünya genelinde gerçekleştirilmesine karar verildi. Farkındalığın önemli kısmı, belirtileri tanıyarak başta kendi çocuklarınız olmak üzere erken dönemde tanı konulmasını sağlamak olmalıdır. Erken tanı ve erken tedavi sorunun gidişini değiştiren en önemli adımlardan biridir. Tanı konulduktan sonra neler yapılmalı?

Çocuğunun farklı gelişim gösterdiğini kabul etmek zor olabilir. Ama her geçen  gün, sorunun çözümü için gecikmek ve önemli değişimleri kaçırmak demektir. Çünkü tedavide en önemli bölüm, erken başlanan özel eğitimdir. Çocuğun farklı gelişimi anlaşıldığı ya da şüphe duyulduğu zaman  bir uzmana başvurulmalıdır. Gerekli testler ve incelemelerden sonra tanı konursa, ailenin ve çocuğun eğitime hemen başlaması, gerekirse bazı durumlar için ilaç kullanması gerekir.

 Eğitim başta olmak üzere çocuğun haklarına destek olmalı!

Otizmli bir çocuğun büyümesi, çok zaman ve emek isteyen bir süreçtir. Ülkemiz koşullarında eğitmen ve eğitim kurumu bulmanın zor olduğu bir süreçtir. Okula başlama yaşı geldiğinde, gidebilecek durumdaysa kabullenecek ve iyi ele alacak okul bulmanın çok zor olduğu bir süreçtir. Sokağa çıktığınızda, yemeğe gittiğinizde çevrenizdekilere çocuğunuzu anlatabilmenin yorucu olduğu bir süreçtir. Biraz mola almak istediğinizde gönül rahatlığıyla bir hafta olsun bırakabileceğiniz bir kurumun olmadığı koşullarda yıpratıcı bir süreçtir. Tüm bunlara rağmen yapabileceğiniz çok şey olan ve yaptığınızda sizi ve çocuğunuzu mutlu eden bir süreçtir. Yeter ki bunun kısa mesafe koşusu değil, bir maraton olduğunu; nefesinizi ve gücünüzü iyi kullanmanız gerektiğini unutmayın.

Otizmin farkına varıp ailesinde otizm olan birey olmayanların, yapacakları birçok şey vardır. Bunların başında; çocuklarının sınıfındaki otistik çocuğun okuldan atılması için okula baskıyı bırakabilirler. Otizmi olan bir çocukla aynı ortamda büyümek, diğer çocuklar için bir engel değil aksine önemli bir yaşam deneyimidir. Ayrıca her erişkinin görevi tüm çocukların haklarını savunmaktır. Otizmli çocukların haklarını, en başta eğitim haklarını savunmak her erişkin için bir görev olarak algılanmalıdır. Ailelerinin bu konuda yaptıkları savaşta onların yanında olup, destek vermek önemli bir adım olacaktır. Bunun dışında; sokakta, parkta o çocuklara garip bakmayarak, anlamsız sorular sormayarak kendi çocuklarına erdemli olmak konusunda örnek olabilirler. Bu tür davranışlarının o çocuklar ve aileleri için ne kadar haksızlık olduğunu fark edebilirler. 2 Nisan tek bir gün değil, tüm nisan ayı boyunca otizm anlatılacak, etkinlikler yapılacak. Herkesin bu etkinlikleri izleyerek, otizm ve otistik çocuklar hakkında çok şey öğrenme fırsatı olacak. Sadece izlemekle yetinmeyip, etkinliklere destek olanların ise kendileri ve çocukları için önemli bir gelişim fırsatını kullanmış olacaklarını unutmamaları gerekir.

 

Facebooktwitterlinkedinmail